Evimde Uzaylı Var (Aliens in the Attic)

Orijinal adı Çatıdaki Uzaylılar olarak da çevrilebilecek olan Evimde Uzaylı Var, fantastik bir aile filmi gibi görünse de, aslında 8-12 yaşa hitap ediyor.Tatil için Maine şehrinde bir ev tutan Pierce ailesi, garip bir aile… Anne baba, tamamen klasik ilgisiz Hollywood aile yapısını yansıtmaktalar. Anne baba gerçekten de yaratıcılık, inandırıcılık veya ilgi çekicilik adına en ufak bir şekilde işlenmiş karakterler değil. Çocuklarıyla çok ilgili gibi gözüküp aslında hiç ilgilenmeyen şu ebeveynlerden…

Matematikte oldukça başarılı, ama bir inek olmaktansa cool bir karakter olmaya çalışan Tom, tek derdi güzellik ve yakışıklı bir sevgili sahibi olmak olan kızkardeş Bethany ve kuzenler, tatil için geldikleri bu evde bir gariplik olduğunu farkederler. Bethany’nin gıcık sevgilisi Ricky de onların bu maceralarına ister istemez katılır.Filmle ilgili olumlu olarak bahsedebileceğim birkaç şey var. Evet, evde uzaylılar var ve bu uzaylılar, gayet başarılı tasarlanmış. Daha önce Sokak Dansı filminden hatırlayacağımız, bu filmde de Ricky’i canlandıran Robert Hoffmann, oynadığı bu karakterle gerçekten iyi bir performans göstermiş. Bir de Everybody Loves Raymond adlı televizyon dizisindeki meşhur anne Doris Roberts’ın bu filmde canlandırdığı karakter ve onun üzerine olan espriler,15 yaş üstünü de güldürmeyi başarıyor.
Günümüzde, sabun köpüğü komediler, aile filmleri, çocuk filmleri ve animasyonlar ciddiye alınacak derecede iyi işler olarak beyazperdeye yansımaya başladı. Bir gençlik filmi de olsa, çocuklara yönelik bir animasyon da olsa hem bütçe, hem senaryonun içinin doluluğu hem de yapımın kalitesi anlamında başarılı filmler izliyoruz. Evimde Uzaylı Var ise, bu kadar ciddiye alınarak yapılan ve her yaştan insanı kendine çekebilen yapımların arasında maalesef sınıfta kalıyor. Hele ki çağımız gençlerinin artık her şeyi çok çabuk kaptıklarını ve ellerindeki imkanlar doğrultusunda tüketebildiklerini düşünürsek, 15 yaşındaki kuzenim Alacakaranlık (Twilight)serisinin kitaplarını okuyup bitirdikten sonra filmlerini ilgiyle bekliyor ve takip ediyorken, bu tarz bir filmin 12 yaş üstü gençleri bile heyecanlandırabileceğini ya da eğlendirebileceğini düşünmüyorum.

Zeytinin Hayali

1940’lı yıllarda Kudüs’ün bir köyünde doğan Meryem isimli bir kızın 62 yıl sonra torunlarıyla birlikte başından geçenleri, yani gerçek bir hikayeyi konu eden çizgi film Zeytinin Hayali, Türkiye’nin ilk uzun metrajlı iki boyutlu çizgi sineması olma özelliğiyle dikkat çekiyor.

Çekiyor çekmesine ama her şeyden önce, daha afişinden fark edilen bir animatif başarısızlık söz konusu filmde. Çizimlerde bir çok hata ve özensizlik dikkatlerden kaçmıyor. Kendi halinde bir çocuk çizgi filmi gibi başlayan yapım, kısa bir süre sonra politik ve propagandif yapısını belli ediyor. Hem de gözümüze soka soka…

Filistin’in İsrail tarafından işgalini konu eden çizgi film, diyaloglarındaki yapay ve muhafazakar tavır ile, savaşa tek taraflı bakış açısı ve keskin çizgilerle birbirinden ayrılan Müslüman=iyi, İsrailliler= kötü yaklaşımı ile, neden bir çizgi film olarak sekiz yaş üstü çocuklara hitap edebilirmiş gibi bir havada vizyona girmiş, merak uyandırıcı…

Filmin ismi, konunun iskeleti diyebileceğimiz, kendi topraklarında yetişmek isteyen bir zeytin dalı temasıyla hoş bir buluş olabilecekken, filmin açık açık propaganda yapıyor olması, bu güzel zeytin dalı hikayesini de içinde eritiyor adeta… Filmin verdiği “Güçlü olmak için önce korkularından arınmak gerekir, ilk düşmanın korkularındır” mesajı gayet genel geçer ve faydalı bir mesajken, Filistin toplumunu anlatırken çizdiği muhafazakar toplumsal hayat tablosu, özellikle her cümlenin içinde birden fazla yer alan Allah kelimesi ile, film bu mesajı da alıp götürüyor.

Filmin animatif özensizliği, müziklerin uyumsuzluğu, filmin derdinin başarılı bir çizgi film yapmak değil, propagandalarını yapıp sahneden ayrılmak olduğunu iyice gözümüze sokuyor. Bu noktada aklımıza ister istemez Persepolis geliyor. Son derece sade ve son derece özenilmiş çizgilerle, sempatik karakterlerle hem teknik açıdan başarılı olabilen, hem çocuklara hitap edebilen hem de içinde hüzünlü ve politik bir hikayeyi barındıran ödüllü politik çizgi film Persepolis, İran İslam Devrimi zamanında çok çekmiş bir ailenin küçük kızı üzerinden hikayesini sürdürürken, göze batan en ufak bir çıkıntı yoktu. Zeytinin Hayali ise, büyük harflerle bağırdığı tavrı ve özensizliğiyle, büyük bir hayal kırıklığı…