Kendini Yalnızca Kendinde Yok Et – Bir Pandemi Kısa Filmi

Nihan Belgin, sevdiğim bir yönetmen/oyuncu arkadaşım. Ancak burada bir arkadaş kayırması yaşanmayacak. Zira her şeyden önce pandemi sürecini halihazırda yaşarken ve etkilerini hissederken, yine pandemi ile ilgili bir film çekme fikri ve bunun fikirde kalmayıp kolların sıvanmış olması bana göre yeterince kıymetli.

Nihan, bu filmi hem yazmış, hem çekmiş, hem filmde oynamış hem de kurgulamış. Sevgili Umut Beşkırma da ona görüntü yönetmenliği desteği vermiş.

Nihan, daha önce birçok uzun metraj ve belgesel projeleriyle karşımıza çıkan ve çok yönlü çalışmalar yapan bir genç kadın yönetmen.

Karantina sürecinde hepimiz gibi evde kendisiyle, iç sesiyle ve televizyonun sesiyle başbaşa kalan bir kadın ve ıssız İstanbul sokaklarında volta atarken farkına vardıkları… Siyah beyaz, melankolik bir kısa film “Kendini Yalnızca Kendinde Yok Et”. Teaser’ını buradan izleyebilirsin:

Sürecin herhangi bir bireydeki varoluşsal farkındalıklarını konu almış iç sesini bizimle paylaşırken Nihan. İstanbul’un koşturmasından daralan ruhum bu sessizlikte günden güne iyileşirken birileri ise hastalanıyor, bu nasıl bir paradoks, demeye getiriyor.

Gel de özdeşleşme.

En sevdiğim cümle de şu oldu: Zaten bu dünyada her şey biz kendimizle başbaşa kalmayalım diye tasarlanmadı mı?

Filmi estetik yönden çok başarılı buldum. Siyah beyaz tercihi, kamera açıları, mekanlar, müzikler tam da olması gerektiği gibi olmuş, hikayenin ruhuna uymuş.

Kendini Yalnızca Kendinde Yok Et

Filmle ilgili şöyle bir hisse kapıldım. Zaten çekilmesi gereken bir filmdi ve tam da o sadelikte çekilmiş. Bazı sanat eserleri öyle hissettirir ya, bu şarkı, bu şiir zaten olmalıydı, cuk oturmuş ve yerini bulmuş, artık o tarihte yerini aldı, gibi hissettirir. Sanki bu film de öyle bir his verdi bana. Yerini bulan, cuk diye oturan, sadeliğiyle, söylemesi gerekeni söyleyip çekilen.

Pandemi ile ilgili eminim pek çok film projesi gündemdedir. Çekmekte olanlar vardır, çekecek olanlar vardır. Duyduğum bir belgesel projesi vardı yine genç bir yönetmen olanEkrem Doydu‘nun. Ancak pandemiyi konu alan ilk izlediğim film bu sade ve etkili kısa film oldu. O kadar zengin bir kaynak ki şu an bence yaşananlar. Sanat gözüyle, felsefi gözle, varoluşsal gözle, edebi gözle, müzikal ya da estetik anlayışlarla vs bakılabilecek çok fazla köşesi, bucağı, yönü var. Nihan Belgin hızlı davranan bir yönetmen oldu. Bakalım daha neler izleyeceğiz bu dönemin meyvesi olarak.

Kendini Yalnızca Kendinde Yok Et, 25 Mayıs – 1 Haziran tarihleri arasında, yani 1 hafta boyunca online olarak izlemeye açık. Sonrasında filmin festival serüveninin başlaması planlanıyor. Bu hafta kaçırma izle derim ve yorumlarını beklerim. Filmi bir hafta boyunca buradan izleyebilirsin:

39. İstanbul Film Festivali Bir Kısım Seçkiyle Evimize Geliyor

1984’ten bu yana her yıl Nisan’da İstiklal’de, Kadıköy’de festivalin filmlerinin peşinde koşuyorduk. İstanbul Film Festivali, bu yıl COVID-19 salgınından dolayı ileriki bir tarihe ertelenmişti. İzleyicisinden daha fazla uzak kalmak istemeyen festival, 39’uncu yılında festival programı için Cannes, Venedik ve Berlin film festivallerinden seçtiği 15 filmin Türkiye prömiyerlerini 15 ile 29 Mayıs tarihleri arasında internette gerçekleştirmeye karar vermiş.

filmonline.iksv.org adresinden erişilebilen filmleri izlemek için biletler yine aynı site üzerinden alınabiliyor. Bilet alınca filmler 5 gün boyunca kişisel erişime açılacak ve bu süre zarfında bir filmi başlattıktan sonra izlemek için toplam 30 saatimiz olacak. Festivalde olduğu gibi her seansın bilet kapasitesi sınırlı. Filmlere teker teker bilet alınabiliyor veya Toplu Film Paketi satın alarak 15 filmin tamamı daha avantajlı bir fiyatla izlenebiliyor. Türkçe altyazılı olarak yapılacak gösterimlere yalnızca Türkiye’den erişilebiliyor. Biletler bugün (14 Mayıs Perşembe) saat 10.30’da satışa sunuldu.

Eh, bir de böyle deneyelim. Teknolojinin gözünü sevelim.

Not: Bu yıl da bir filmin altyazı çevirisini yapmıştım ancak online seçkide yok kendisi. Kısmet.

Filmler şöyle:

Berlin Alexanderplatz / Burhan Qurbani

20 Yaşında Öleceksin / You Will Die at Twenty / Amjad Abu Alala

Hizmetkârlar / Sluzobníci / Servants / Ivan Ostrochovský

Daha Büyük Bir Dünya / Un monde plus grand / A Bigger World / Fabienne Berthaud

5 Kusursuz Sayıdır / 5 è il numero perfetto / 5 Is the Perfect Number / Igort

Söz Senettir / Es gilt das gesprochene Wort / I was, I am, I will be / İlker Çatak

Davacı / Litigante / Franco Loli

Deniz Mavileşene Dek Yüzmek / Swimming Out Till the Sea Turns Blue / Jia Zhang-ke

Kız Kardeşim / Schwesterlein / My Little Sister / Stéphanie Chuat, Véronique Reymond / İsviçre

Lillian / Andreas Horvath

Söğüt / Vrba / Willow / Milcho Manchevski

1982 / Oualid Mouaness

Walchensee Forever / Janna Ji Wonders

Martin Eden / Pietro Marcello

Küçük Kız / Petite Fille / Little Girl / Sébastien Lifshitz / Fransa

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Bu yıl Online Devam Ediyor

Yirmi iki yıldır aralıksız olarak kadın yönetmenlerin filmlerini sinemaseverlerle buluşturan festival, 23. yılında ilk kez online olarak gerçekleşiyor.

7-14 Mayıs 2020 tarihlerinde gerçekleşmekte olan festivalin filmleri, pandemi koşulları nedeniyle online ortamda gösterime giriyor. Filmler son bir yıl içerisinde çekilen kadın yönetmenlerin filmlerinden oluşuyor. Bu yıl 101 ülkeden kadınlara ulaşmayı hedefleyen festivalde Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu, tarihinde ilk kez online jürilik yapıyor. Yılın teması: #evdekaldık

Festival devam ediyor, izlenceye buradan ulaşabilirsiniz.

Film kataloğunu buradan indirebilirsiniz.

Filmleri Uçan Süpürge web sitesinden izleyebilirsiniz.