Konuğum sevgili dostum, değerli yönetmen arkadaşım Eylem Kaftan‘dı. Hem anılar, hem arılar, hem de ayılardı konumuz 🙂 Evet, yanlış duymadınız. Son uzun metrajı Kovan‘da arılar ve ayılar söz konusu. İşin esprisi bir yana, 2018’de Malatya Film Festivali’nde izleme şansına eriştiğim, insanın doğayla ilişkisini hem masalsı bir dille hem de Eylem’in belgeselciliğinden gelen gerçekçiliğiyle anlatan, farklı bir film Kovan. Meryem Uzerli’nin başrolü Feyyaz Duman, Hakan Karsak ve Burcu Salihoğlu ile paylaştığı “Kovan” filmini ilk fırsatta izlemenizi öneririm.
İade-i ziyaret. Utku’nun sinematik yeşilçam canlı yayınına katılmıştım, bana sorular sormuştu. Şimdi de o benim programıma katıldı, ben sordum sorularımı. İkisi de iki saat süren sohbetler, aşağısı kurtarmıyor bizde 🙂
Ne güzel adada film gösterimleri yapıyorduk. Yönetmenler, oyuncular konuğumuz oluyordu, keyifli söyleşiler yapıyorduk. Ne güzel günlermiş. Şimdi insana, birlikteliklere, yakın temasa, sohbete hasret günler yaşıyoruz evimizde. Şahsen benim evde geçirdiğim ve sosyalleşmediğim 20. günüm. Çok nadiren orman yürüyüşleri yapıyorum, iki günde bir de market alışverişi. Onun dışında balkona bile çıkamıyorum, Nisan olmasına rağmen bu ne soğuk, kapalı, kasvetli hava. Adeta, otur oturduğun yerde diyor.
Karantinamızın ilk günlerinden itibaren kitap, film, dizi önerileri uçuştu her yerde. Tabii ki yana yakıla Contagion izleyin dedi bilenler. Beyazperde.com genel yayın yönetmeni iken, lansman gecemizde izletmiştik, başımıza geleceklerden habersiz. Virüs tehlikesini, karantinalı günleri konu alan, hatta birebir Korona’dan bile bahseden filmler, diziler mevcut. Eh. çok da şaşırmamak lazım. Farklı versiyonları ile 60’larda da, 2000’lerin başında da görülmüş bir virüs kendisi. Çoğu filmde geleceğe yönelik öngörüler de olabiliyor ve bizi şaşırtabiliyor zaten. Star Wars hologramları, sanal gerçeklik konularını işleyen eski filmler, Super Mario‘da geçen İkiz Kuleler, 1995’teki The Net filmi, Children of Men, Train to Busan ve benzeri pek çok film.
Bilmiyorum, bunu okuyan sen, evdekal uyarısına uyabilenlerden misin. Yoksa çalışmak zorunda mısın, sağlık sektöründe mi çalışıyorsun, marketlerde mi, bankalarda mı, temizlik sektöründe mi, belediyede mi…
Umarım yine de evde biraz kendine vakit ayırabiliyorsundur. Teknolojiyle ilgili yazılar yazdığım pckoloji.com.tr sitesi benden evdeyken hangi filmleri izleyelim listesi yapmamı istedi.
Neye göre bir liste bu, bilmem? Bir solukta, aklıma gelen filmler. İki belgesel. Bir de ücretsiz Türk filmleri. İşte burada.
Bu sene Adalar Kültür Derneği’nde her sene devam eden film gösterimlerine 4 adet film seçkim ve yönetmen konuklarımla katılmıştım. Üçüncü haftamızda Kedi belgeselini izlettim fakat ekip komple Amerika’da olduğundan filmin gösterimi sonrası izleyicilerle birlikte kendi aramızda söyleşmiş olduk, hem film hem de kediler hakkında. Bu keyifli söyleşiyi izleyebilirsiniz:
Dünya prömiyerini 51. Karlovy Vary Film Festivali’nde ana yarışmaya seçilerek gerçekleştiren, ülkemizde 23. Adana Film Festivali’nde yedi, 53. Antalya Film Festivali’nde altı ödül kazanan Babamın Kanatları ile sinema dünyasına etkileyici bir giriş yapan yönetmen Kıvanç Sezer, geçtiğimiz yıl Büyükada Adalar Kent Konseyi’nde de konuğumuz olmuştu. Babamın Kanatları’nı ada sakinleriyle izledikten sonra kendisiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirmiştik.
Genç yönetmenin o söyleşide de ipuçlarını verdiği ikinci uzun metraj filmi Küçük Şeyler’in çekimleri başladı. Lüks bir sitede oturan kişilerin etrafında dönen hikayelere odaklanan filmin ilk fragmanı ve posteri paylaşıldı.
Gişe Memuru, Sarmaşık ve Kelebekler gibi birbirinden başarılı filmlere imza atan, sevilen yönetmen Tolga Karaçelik, filmin yapımcıları arasında yer alıyor. Küçük Şeyler’in oyuncu kadrosunda ise Alican Yücesoy, Başak Özcan, Bülent Emrah Parlak, Seda Türkmen, Tuğçe Altuğ gibi isimler yer alıyor.
Fragman ilgi çekici,Sezer’in ilk filminden çok farklı bir türe ve atmosfere sahip gibi duruyor. İster istemez son zamanların ilgi çekici filmlerine imza atan Yorgos Lanthimos’un tarzına benzettim, o tekinsizlik, huzursuzluk, absürtlük anları, müziğin tuhaf gerilimi…
Her ne kadar Babamın Kanatları’ndan çok farklı dursa da, Sezer için akrabalıkları olan filmler olacak bunlar, hatta bir üçleme gibi düşündüğü bir bağ kuruyor gelecek projeleriyle ilk filminin arasında. İzleyip göreceğiz. Yönetmen arkadaşıma başarılar diliyorum, film Karlovy Vary Film Festivali’nde Ana Yarışma’ya seçildi. Umarım Küçük Şeyler’i en kısa zamanda Büyükada’da da izler, söyleşiriz. Kıvanç’ı tanıyan biri olarak, genç bir yönetmen olarak samimiyetinden, çalışkanlığından ve kaliteli işler çıkarma gayretinden en ufak bir şüphem yok, geleceğin başarılı yönetmenleri arasında sayılacağını şimdiden gösteren işler yaptığını düşünüyorum. Yolu açık olsun.
Afiş
Şubat ayında Gazeteci Emrah Kolukısa’nın youtube programına konuk olan Kıvanç Sezer ve Tolga Karaçelik, projeden bahsetmişlerdi, onu da sinemascope’dan izleyebilirsiniz: