
Ne güzel adada film gösterimleri yapıyorduk. Yönetmenler, oyuncular konuğumuz oluyordu, keyifli söyleşiler yapıyorduk. Ne güzel günlermiş. Şimdi insana, birlikteliklere, yakın temasa, sohbete hasret günler yaşıyoruz evimizde. Şahsen benim evde geçirdiğim ve sosyalleşmediğim 20. günüm. Çok nadiren orman yürüyüşleri yapıyorum, iki günde bir de market alışverişi. Onun dışında balkona bile çıkamıyorum, Nisan olmasına rağmen bu ne soğuk, kapalı, kasvetli hava. Adeta, otur oturduğun yerde diyor.
Karantinamızın ilk günlerinden itibaren kitap, film, dizi önerileri uçuştu her yerde. Tabii ki yana yakıla Contagion izleyin dedi bilenler. Beyazperde.com genel yayın yönetmeni iken, lansman gecemizde izletmiştik, başımıza geleceklerden habersiz. Virüs tehlikesini, karantinalı günleri konu alan, hatta birebir Korona’dan bile bahseden filmler, diziler mevcut. Eh. çok da şaşırmamak lazım. Farklı versiyonları ile 60’larda da, 2000’lerin başında da görülmüş bir virüs kendisi. Çoğu filmde geleceğe yönelik öngörüler de olabiliyor ve bizi şaşırtabiliyor zaten. Star Wars hologramları, sanal gerçeklik konularını işleyen eski filmler, Super Mario‘da geçen İkiz Kuleler, 1995’teki The Net filmi, Children of Men, Train to Busan ve benzeri pek çok film.
Bilmiyorum, bunu okuyan sen, evdekal uyarısına uyabilenlerden misin. Yoksa çalışmak zorunda mısın, sağlık sektöründe mi çalışıyorsun, marketlerde mi, bankalarda mı, temizlik sektöründe mi, belediyede mi…
Umarım yine de evde biraz kendine vakit ayırabiliyorsundur. Teknolojiyle ilgili yazılar yazdığım pckoloji.com.tr sitesi benden evdeyken hangi filmleri izleyelim listesi yapmamı istedi.
Neye göre bir liste bu, bilmem? Bir solukta, aklıma gelen filmler. İki belgesel. Bir de ücretsiz Türk filmleri. İşte burada.