Adalar Müzesi’nde Hafta Sonları Cep Sineması

Adalar Müzesi’nde Cold War film gösterimi öncesi Cannes Film Festivali Söyleşisi

Büyükada’da bulunan Adalar Müzesi’nde 2022 yılı itibariyle pek çok kültürel ve sanatsal etkinlikle birlikte hafta sonları Başka Sinema’nın da katkılarıyla cep sineması akşamları başladı.

Mayıs sonu itibariyle her Cuma saat 20:00’de sinema yazarı Melis Zararsız, gösterim için seçtiği filmle bağlantılı bir sinema söyleşisi ve sunumu gerçekleştirirken, kimi zaman sinema sektöründen konukları da ağırlıyor. Saat 21:00’de ise 24 kişilik cep sinemasında film gösterimi gerçekleşiyor. Cuma akşamı izlenen film, takip eden Cumartesi ve Pazar günleri de Adalar Müzesi’nde izlenebiliyor.

Geçtiğimiz haftalarda Paweł Pawlikowski’nin yönettiği 2018 yapımı Cold War/Soğuk Savaş ve Jessica Hausner imzalı 2019 yapımı Little Joe/Küçük Joe filmleri izlendi ve Cannes Film Festivali üzerine söyleşildi.

Yaz aylarında sinema gösterimlerinin müzenin bahçesinde gerçekleşmesi planlanıyor. Başka Sinema seçkisinin yanı sıra müzede Türkiye sinemasından farklı ve çeşitli film gösterimleri ile yönetmenleriyle söyleşiler de planlanan etkinlikler arasında.

Müze bileti alarak film gösterimlerine katılmak mümkün. Detaylı bilgi, program ve rezervasyon için lütfen Adalar Müzesi ile iletişime geçiniz.

Adalar Müzesi: 0216 382 64 30

Instagram: @adalar_muzesi

Başka Çarşamba’nın En Kalabalık Gösterimi: Climax!

Gaspar Noé’nin 2 Kasım’da vizyona girecek filmi Climax’in ön gösterimi, dün Başka Çarşamba kapsamında seyirciyle buluştu. Başka Çarşamba’nın düzenlendiği yedi salonun da tam kapasite gösterim yapmasıyla film, Başka Çarşamba’nın en kalabalık gösterimini gerçekleştirmesini sağladı. Film Başka Sinema gösterimleri arasında rekor kırdı.

Her şeyin kontrolden çıktığı bir partiyi konu alan filmde; danslar, müzikler, neon renkler ve durmak bilmeyen bir kamera ile çılgın yönetmen Gaspar Noé bir kez daha kendine özgü bir dünya yaratmayı başarıyor.

Filmin etkisinden çıkamayanlar, tekrar seyretmek isteyenler ve seyretme şansı bulamamışlar için CLIMAX,  2 Kasım’dan itibaren Başka Sinema dağıtımıyla seyircileriyle buluşuyor.

Büyükada Adalar Kent Konseyi’nde Yazlık Sinema Eylül’de de Devam Ediyor

28 Ağustos Salı akşamı Can Kılcıoğlu imzalı Karnaval adlı filmi yönetmenin de katılımıyla izleyip filmin ardından soru cevap şeklinde yönetmenle söyleşeceğiz.

4 Eylül Salı akşamı ise Banu Sıvacı imzalı Güvercin adlı filmi yönetmenin de katılımıyla izleyeceğiz ve ardından kendisiyle de söyleşeceğiz.

11 Eylül Salı akşamı Başka Sinema‘nın katkılarıyla Dardenne Kardeşler imzalı ödüllü film Deux Jours, Une Nuit/İki Gün ve Bir Gece izlenecek.

25 Eylül Salı akşamı ise yazlık sinemanın son filmi Yeşim Ustaoğlu imzalı Pandora’nın Kutusu olacak, yönetmen de bizimle olacak ve filmden sonra soruları cevaplayacak.

 

Büyükada’da Temmuz Ayı Yazlık Sinema Programı

3 Temmuz 2018: Yönetmen Çiğdem Sezgin’in de katılımıyla “Kasap Havası”

10 Temmuz 2018: Başka Sinema katkılarıyla İngiliz filmi “45 Yıl”

17 Temmuz 2018 Yönetmen Burçak Üzen’in de katılımıyla “Beginner”

24 Temmuz 2018 Başka Sinema katkılarıyla Fransız yapımı “Prensim”

31 Temmuz 2018 Yönetmen Barış Kaya’nın da katılımıyla “Rauf”

Haziran ayı açık hava film gösterimleri

Adalar Kent Konseyi Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde 29 Mayıs’ta başlayan yazlık sinema günleri tüm hızıyla devam ediyor.

29 Mayıs Salı akşamı ilk izlenen film Kıvanç Sezer imzalı Babamın Kanatları oldu. 5 Haziran Salı akşamı, Dilek Çolak imzalı Hemşire izlendi.

Sırad Asghar Farhadi imzalı Geçmiş adlı film var. Başka Sinema katkılarıyla izleme fırsatı bulacağımız film 12 Haziran’da izlenecek. 19 Haziran’da ise başarılı yönetmen Ümit Ünal’ın da katılımıyla 2002 yapımı filmi 9 izlenecek. Haziran’ın son haftası ise bir Latin Amerika filmi olan Gloria, yine Başka Sinema katkılarıyla Büyükada’da izleniyor olacak.

Bana e-posta göndererek ücretsiz gösterimler için yer ayırtabilirsiniz.

Büyükada’da Babamın Kanatları’nı İzledik, Konuştuk

29 Mayıs itibariyle Büyükada Adalar Kent Konseyi Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde yazlık sinema günleri başlattık.

İlk filmimiz Babamın Kanatları, ilk konuğumuz filmin yönetmeni Kıvanç Sezer oldu.

Yaklaşık 50-60 kişinin izlediği film çok beğenildi, Kıvanç Sezer tebrikleri kabul etti ve filmle ilgili soruları yanıtladı, filmin çekim süreciyle ilgili detaylı bilgiler verdi.

Şimdilik Eylül sonuna kadar merkezin bahçesinde film gösterimlerimiz her Salı akşamı 20:00 itibariyle devam edecek. Bazı filmlerin yönetmen ya da oyuncuları konuklarımız olacak, bazı filmleri de kendi aramızda konuşuyor olacağız. Seçkide Başka Sinema’nın filmleri de yer alıyor.

Haziran ayı programı şöyle:

*düzeltme: Hemşire filminin yönetmeni Dilek Çolak

1844fbc2-befa-4952-a1ca-839350f47c01

Büyükada’da Yazlık Sinema!

31 Ocak 2018’de Büyükada‘ya taşındım. Mynet Sinema editörlük işimi, Psikesinema röportajlarımı, Zararsız Yaşam markama ait sağlıklı yaşam koçluğu işlerimi buradan keyifle sürdürebiliyorum. Taşındığım eve çok yakın Adalar Kent Konseyi Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi‘ni görür görmez, daha yarım yamalak taşınmışken, gidip tanışmıştım orada görevli kişilerle, “merhaba, ben yeni taşındım, birlikte neler yapabiliriz?” diye.

İlk projemiz bugün hayata geçiyor! 29 Mayıs 2018 itibariyle – şimdilik – Eylül sonuna kadar her Salı akşamı Kent Konseyi binasının olduğu bahçede açık hava film gösterimleri düzenleyeceğiz, hem de filmlerin yönetmenleriyle söyleşili bir biçimde.

Bu akşam ilk filmimizi gösteriyoruz. Kıvanç Sezer imzalı, 2016 yapımı Babamın Kanatları adlı film kısa bir tanışma sohbetinden sonra 20:30 itibariyle Adalar Kent Konseyi bahçesinde ücretsiz izlenebilecek. Genç yönetmen Kıvanç Sezer de bizlerle olacak ve gösterim sonrasında da minik bir söyleşi gerçekleştireceğiz.

Yazlık sinema konseptimize bir destek de Başka Sinema‘dan geldi. Bazı Salı akşamları Başka Sinema seçkisinden filmler izleyeceğiz.

Haziran takvimimiz şöyle:

*düzeltme: Hemşire film yönetmen: Dilek Çolak

Detaylı bilgi için bana e-posta gönderebilirsiniz.

Başka Çarşamba’da Kedi ile Buluşun!

İstanbul’da ve tüm dünyada sokaklarda her gün yüz binlerce kedi dolaşıyor. Binlerce senedir insanların hayatlarına girip çıkan kediler, şehrin zengin yapısının en önemli parçalarından biri. Sahip tanımayan bu kediler İstanbul’da vahşi ve evcil hayat arasında bir çizgide yaşayarak, evlat edinmeyi seçtikleri insanların hayatına neşe getiriyor.

80 dakikalık belgesel film, Başka Sinema’nın kapısını tırmalamadan önce Başka Çarşamba’ya konuk oluyor. Kedi, 7 Haziran‘da Başka Çarşamba’da.

SEANSLAR

Altunizade Capitol Spectrum – 21:30
Beyoğlu Beyoğlu Sineması – 21:00
Etiler Akmerkez Cinema Pink – 21:30
Kadıköy Rexx – 21:30
Ankara Kızılay Büyülü Fener – 21:30
İzmir Karaca Sineması – 19:30

Pride/Onur

 

Bir Kadıköy’lü olarak, Başka Sinema’nın düzenlediği, Rexx sinemasında film izlemekle başlayıp Arka Oda’da filmin soundtrack’leriyle devam eden partilere geçtiğimiz etkinliklerine bayılıyorum açıkçası. Pride/Onur’u da bu şekilde izledim. Bir İngiliz yapımı Pride, yaşanmış olaylara dayanan bir film. 1984 yılında İngiltere Başbakanı olan Margaret Thatcher o dönem, kömür madenlerinin kapatılması  konusunda gayet sert bir tutum sergiliyor ve  Madenciler Sendikası da grev düzenliyor. Kendi hakları için yürüyüşler yapmakta ve biraraya gelmekte olan gay ve lezbiyenlerden oluşan bir grubun içine yavaş yavaş sızmaya çalışan bir genci takip ederek başlıyoruz önce filme, daha sonra o grubun içinde bir üye gibi oluyoruz adeta. Bu grubu sürekli lider tavırlarıyla yönetmekte olan cevval genç Mark (etkileyici oyunculuğuyla Ben Schnetzer), arkadaşlarını da yüreklendirince bu grup, madenciler için Londra’da para toplamaya başlıyorlar. Daha sonra da Galler’de küçük bir madencilik köyündeki komiteyle iletişime geçip, onlara desteğe devam için yanlarına gitmek üzere yola çıkıyorlar. Peki o köydeki herkes bu komitedekiler kadar anlayışlı yaklaşacak mıdır gay ve lezbiyenlerden oluşan bu bir grup gence?

Gezi olaylarından beri malumunuz, ülkemizde de özgürlük, eşitlik için mücadelede bir artış oldu şükürler olsun ki. Çok daha fazla sesi çıkan, birlik olan, kendinden olmayan için de mücadele eden bir anlayış oturmaya başladı toplumumuzda, ki bu çok sevindirici. Din, ırk, cinsiyet seçimi gibi konulardaki farklılıklarımızdan dolayı kimsenin aşağılanmaması, haksızlığa uğramaması gerektiğini öğrendik, öğreniyoruz. Önyargılarımızı yıkmaya başladık. Bu yaşanmış hikayede, o dönem, politik ve sosyolojik açıdan bir başarı elde edilemediyse de halk birbirini anlamış, önyargılar böyle yıkılmış; bir belgesel olmasa da bu gerçeği bize izletmiş olduğundan bile saygıyı hakeden bir film Pride. Filmin önemli ve ağır konuları ele almasına rağmen hafif tonu, esprili dili, işi çok daha samimi ve bir sinema filmi olarak başarılı bir hale getiriyor. Oyunculukların doğallığı da takdire şayan.

Stephen Beresford’un yazıp Matthew Warchus’un yönettiği, sinemasal açıdan çok yenilikçi olmasa da, pırıl pırıl bir sinematografiye sahip olan Pride’da, 80’leri çağrıştırması açısından tercih edilen renkler, dekor ve kostümler de oldukça başarılı…

Film hala bazı salonlarda gösteriliyor, kaçırmayın derim, salonlar için: http://www.baskasinema.com/filmler/pride