Boğaziçi Üniversitesi Turizm Otelcilik mezunu, karikatür yeteneği olan ve bu yeteneğini 90’lı yılların sonunda Leman dergisinde çizerek pekiştiren Cem Yılmaz, Leman Kültür’de bir gösteri izlerken, hazırcevaplılığı ve başarılı hikaye anlatımı bilindiğinden sahneye davet ediliyor ve olaylar gelişiyor.
Ben Cem Yılmaz’ın yaptığı işleri izlerken hep bu geldiği noktayı hatırlayarak bir değerlendirme yapıyorum açıkçası, ister istemez. Cem Yılmaz, yaptığı her işte, doğuştan yetenekli olduğunu, tüm ortaya koyduklarının içinden geldiğini, kullandığı mecra ne olursa olsun “hikaye anlatmayı” gönülden sevdiğini öyle bir samimiyetle geçirebiliyor ki karşı tarafa… Bu herkeste olabilecek bir özellik değil şüphesiz. Küçümsenerek söylenen “popüler” işlere imza atan ve çok para kazanan biri olsa da, yaptığı işleri para kazanmak için eğip bükmediğini, törpüleyip değiştirmediğini zaten fark ediyorsunuz. “Ben para kazanmak için sahneye çıkmadım, ben sahneye çıktım, para etti, ben buna bir şey diyemem” der bir stand-up şovunda, çok da ciddidir bu konuda ve haklıdır zannımca.